20 Ekim 2009 Salı

DÜĞÜN VE CENAZE

Hacettepe, Bolu ve Adana maçlarındaki seri beraberlikler ve öncesindeki buca mağlubiyetini, bu maçlardaki futbol anlayışımızı göz önüne getirdim, maçın hemen ardından…
Mücadele üst noktadaydı, ama acı değildi puan kayıpları, “olsun” dedik hep bir ağızdan bu gençlerin yüreği de büyük dedik, kramp acısı ile yerde kıvranırlarken, “seviyoruz ulan” dedik…
Hiçbir puan kaybı bu kadar acı değildi, bu takımdan kazanabilecek bir oyunu asla sahada göremeyeceğini düşünenler vardı; hala varsa bu maç onlara kapak olsun önce,
Antep’e ilk devre atamadıklarımız ve bu maçta kaçırdıklarımızı üst üste koysak averajı düzeltmiştik, en kötüsü de bu işte, kaçan gollere üzülmek…
Deplasmandan bir puanla dönmek güzeldi aslında;
Zaten kafa dumanlı benim açımdan kriz nedeniyle işleri bozulmuş bir işletmede, maaşımı geçte olsa alarak yaşamaya gayret ediyorum ve en fazla deplasmandan gelen puana seviniyorum bu hafta, sabah işe gitmek için yola çıktığımda gazete almak için yolumu dahi çevirmedim. “puanın tadı kalsın biraz daha damağımda” Doğru servise, ama bir gazete geçti elime {habertürk spor eki} ve bir küçük haber,
Sırpların Fifa’daki ilk dosyası, jestrovic’in 260bin Euro’luk alacağının 30 gün içerisinde ödenmesi şartı ile federasyonumuza gönderilmiş, ardından dusan ve tutoric’in toplam 680bin Euro’luk alacakları ile ilgili dosya da gelecekmiş,
Ya arkadaş benim bu beraberliğe sevinmeye çok ihtiyacım vardı dedim,
Ey gidi Serhan başkan gittin ama eserlerinle anıyoruz seni hala..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder