17 Ocak 2012 Salı

migren ve futbol

aslında birşeyler yazmayacaktım ama japonkale'yi okuyunca değişti fikrim,

adana demir maçına bir umutla gittik 4 kişiydik mustafa abi, oğulları ömer ve efe birde ben, enteresan bir maç olduğu kesin, hatta bir kocaelispor taraftarı olarak izlediğim en rezil 90 dakikaydı, "9 yediğimiz malatya maçında dahi bu kadar ezilmedim tribünde"

emniyetin özgürü almasının ardından dağılan tribün, organize tezahurat yapanların susturulması, falan...

en azından demirin tribünü dinledik izledik, bu bir artı ise tabii... (ama maçtan sonra demirin alkışlanması güzeldi)

maça zaten tatlı bir baş ağrısı ile giden ben bir doz doksan dakika alınca migrenden yedik kontrayı maç sonu eve gidip uyuyakaldım, hatunla biraz tartıştık ama haklı işte herzamanki gibi, --gitme ulan maça ne işin var, hasta olup dönüyorsun hep....--

maçın başında enteresan bir kadro vardı zaten,serdarı sayma forvet yok takımda --bir dönem çok tarışılan 4-6-0 taktiği-- bu sol kanata takviye yapan adamları anlamak güç doğrusu sametle gökhan bayağı iyiler, uğur biraz tutuktu, sadece o da ercanla pek anlaşamıyor gibiydi, hoş 45.saniye de golüde yemiş bir takımı konuşuyoruz, baş ağrısı müsaade ettiğince izlediğimiz maçtan,aydını kolomoçu hiç konuşmayalım hele...

ah be abisi, sahada traş bir takım olsa dahi yenilecektik bunu devre arasında ayıktık, gidesimiz geldi maratonu terk edemedik,

neyse ikinci devre hodri toparlanınca bir nebze olsun hareket geldi bize de ama maçın bombası değişiklikle oyuna giren engine bağıran emekli amcaydı, "engin bari kız gibi durma lan"

bu takım enteresan aslında deplasmanda aslan içerde tık yok, bu şartlarda bir mucize olmazsa seneye aynı ligdeyiz, tabii mayalar haklı çıkmazsa :)

maçı stadda izleyenlere geliyor placebo-bublegum

i love you migraine

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder