29 Kasım 2010 Pazartesi

kocaelispor:0-elazığspor:0


bu karşılaşmanın bizi ilgilendiren pek ayrıntısı yok aslında, elazığspor istediği oldu, bir puan için oynadılar ve aldılar, ortasaha da oyun kurup rakibi yaptıkları paslarla bunaltan topu ayaklarında tutmayı seven bir takım olarak biliyorduk rakibimizi bu özelliğini de sadece ikinci yarının belli kesimlerinde gördük, - 45 ve 65.dakikalar arası -

kocaelispor ise ilk onbir'den iki eksiğini samet ve onur türk'le doldurmuştu, samet'in dk.63 de anıl'a bırakmasının ardından sağ kanada geçen onur bu kanada elazığ kenar yönetimin yaptığı taktik değişikliği de yetersiz bıraktı, ortasahanın ortasında etkisiz görülen onur bu açığını da savaşması ile kapattı. fakat kanada geçtiğinde sadece iki kaçırdığı pozisyonda gole giden rakibin 9 numarasının ayağından cem sinan aldı, maçın kalanında ise orta sahada ki görüntüsünden çok daha iyibir görüntü verdi.

esasında ikinci devrenin başında rakibin üstünlüğü ele alma çabası da bizim gole yönelik bir hamlemizden kaynaklanıyor, ali'yi forvette serdar'ı da sol çizgide başlatınca hocamız, orta sahada bir miktar çözüldük ama anıl'ın 63 de'ki değişikliği de bu durumu eşitledi, özellikle burak halil'in oyuna girmesi ile ercan orta sahada yer alması ile 83.dk'dan sonra 4-5-1 dizilişi ile rakibin iyice oyun planını bozduk, ilk pozisyonu 66'da ilk tehlikeli şutu 78.de kalemize gönderen rakibin son 3 haftada 11 gol atmış olabilmesi de enteresan bir durum,

ayrıca ceza yayı civarında da bulduğumuz tehlikeli serbest vuruşları değerlendirebileceğimiz bir duran top organizasyonuna ihtiyaç duyduğumuzu bu maçta açıkça gördük,

seyirci yine güzeldi,
bu sezondan itibaren takımı desteklemekten ziyade, topa koşan adamın ruhunu yakalamak, gol vuruşunu yapan oyuncunun kramponu olmak seviyelerine ulaştık,
güzel bir taraftarımız var, maçı yaşıyor,

bu nedenle gelen taraftar oturarak maç seyredince gözümüze batıyor haliylen,

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder